POLAT KÖYÜ CAMİİ

 Polat köyü; Suşehrine 30 km. uzaklıkta tipik bir anadolu köyüdür.Polat deresine adını vermiştir.Demir madeni olduğundan köyün adı bu isim ile anılmıştır. Eski bir rum köyüdür. Köyümüz, rakımı yüksek dağların eteklerinde bir vadiye yerleşmiştir. Bir tarafında Kızıldağ diğer tarafından Kösedağ ile çevrilidir.

Cami eski köyden görünüşü

Tarihte 93  harbi diye geçen 1877-1878 Osmanlı - Rus savaşlarında Ruslar kafkasyayı  geçip  Artvin , Kars, ve  Erzuruma kadar geldiler.Buradaki Müslüman nufus  rus  zulmunden kaçıp anadoluya  göç etmek zorunda kaldı.Annesi  ve  kendini  büyüten Piriştu Kadın Efendi ‘nin Çerkez  olmasından dolayı  Sultan 2.Adülhamit Han  bu göçlere  ayrı  bir  alaka göstermiş , insanların iskanları ile ilgili birimler oluşturmuş,onlara arazi,hayvan vermiş, konutlar inşa ettirmiştir.Polat deresi ile anılan bu vadiye o zaman Artvin ve Erzurumdan gelen bu muhacirler yerleşmiş ve onların yeni vatanları  bu topraklar olmuştur.

Cami ön duvarı –Kelime-i tevhid

Ben molla Ali diye anılan bir alimin torunuyum. dedem ise derede yol, köprü,çeşme yapan,çok iyi bir marangoz ustası olan İsmail Keskindir.

Kendisinden tarihle ve yöremizle ilgili bilgiler dinledim. Köyümüzün diger büyükleri  Musa Arslan ,  İsmail İşler, Şevket Yılmaz, Kazım Uludağ, Nuri Kılıç, İbrahim Uludağ, Nail Işık, Yusuf Kaya, Dursun altın, Yusuf Erdem Ali Semiz ve diğer adını yazamadığımız köyümüzün insanlarını burada anmadan geçemeyeceğim.Bu saydığım isimler köye göçenlerin  2.ci kusak aile reisleridir. Allah cümlesine rahmet eylesin.

Cami’den taş başı görünüşü

 Dedemden dinlediğim anılarında  köydeki camii buraya göç eden dedeleri- miz tarafından yapılmıştır.İyi bir usta olan Molla Ali , rum veya ermeni bir usta ile beraber çalışmıştır. Duvarlarda kullanılan taşlar özenle  murç ve çekiç ile yontulup hazır Taş blok  haline getirilmiş,hepsine ayrı ayrı numara verilmiş, Cami inşasında  o numaralandırılmış  taşlar yerlerine koyularak cami  duvarları yapılmıştır.Cami duvarındaki kitabede bu camiyi “yapan ali usta 1312 ” diye molla ali dedem tarih düşmüştür.Eskiden kullanılan

Takvim hem hicri hemde rumi takvim idi. Atalarımız  rumi takvimini de  kullanılıyordu.Bu günkü Miladi  Takvime çevirdiğimizde 1896 tarihinde yapıldığını buluyoruz.Cami 116 Yıllık tarihi bir yapıdır.

Cami  duvarında kelime-i  tevhid ve tarih

 Köy halkı elbirliği ile kısa bir zamanda cami inşaatını bitirmiş ve ibadete Açmıştır.Cami içinde kullanılan ahşap tavan kaplamaları mimberi de ayrı Bir emek ve alın teri mahsulüdür.O zamanın  el  aletleri  ile  marangoz ustaları günlerce koca  ağaçlardan bu güzelim eserleri ortaya çıkarmıştır.

Ayrıca kışları soğuk olan köyde camiyi ısıtmak için odun sobası kullanılmış Odunlar için cami arka tarafında basamakla çıkılan odunluk yapılmıştır.

Cami kapısındaki çekme kolu (aynı zamanda tak tak) kilit ve anahtarlar Ayrı bir sanat eseri niteliğindedir. Bu eserlerin ortaya çıkarılmasındaki etkenler ; inanmak, sabretmek, şükretmek ve yaptığın işi sevmektir.

Camii giriş kapısı

Cami 26/27 Aralık  1939 yılında yaşanan Erzincan depremini  geçirmiştir. Dedelerimizin Büyük haraket diye andıkları bu depremde Polat köyünden yıkılan evler ,hayatını kaybeden insanlar oldu.Cami ziyaret denilen yerin ve kayalıkların tam altıdadır.Depremde kopan tonlarca ağırlıktaki kayalar aşağı yuvarlanıp birkaç eve isabet edip onları yıkmış , fakat camiye isabet etmemiştir.Bugün bile gidip bakıldığında büyük kayalar gelmiş tam caminin dibinde durmuştur.Bu da ilahi bir koruma olsa gerek.

Cami içi tavan döşemesi

 Günümüzde köyün aşağı taşınmasıyla birlikte cami yukarı köyde tek bina Olarak  kalmıştır.Karayolları çalışmasında  işciler  kalmış, cami  hor kullanılmıştır.Şimdilerde ise camii bakımsızlıktan viraneye dönmektedir.

Cami minber girişi yazısı

 Atalarımızın yaptırdığı bu caminin  koruma altına alınması ve caminin yanına yatılı kuran kursu yapılarak insanların hizmetine verilmesini arzu ediyoruz.Havası ve sakinliği ile tam bir ilim öğrenme yeri olabilir.

Cami mihrabı

 Kısaca Polat Köyü Camii tarihini yazmış olduk,Elinde değişik kaynak Bilgi ve belge olanlar var ise bizimle paylaşsın, yeniden daha güzel bir yazı hatta kitapçık hazırlayabiliriz.

Tarihimizi ve geçmişimizi asla unutmayalım,ona sahip çıkalım.

 Saygılarımla

   15.05.2012

Celalettin Keskin